Connect with us

Genel

PAGDER plastiğe yönelik algı araştırması gerçekleştirdi

Yayın Tarihi:

on

 

İlki 2009 yılında yapılan ve bu yıl da PAGDER tarafından tekrarlanan tüketicilerin plastik eşya ve plastik ambalajlara karşı tutum ve davranışlarını saptamaya yönelik “Algı Araştırması”, plastikle ilgili doğru algıyı oluşturacak yeterli düzeyde bilgiye sahip olunmaması nedeniyle ön yargıların hâlâ devam ettiğini gösteriyor.

Plastik Sanayicileri Derneği’nin (PAGDER) tüketicilerin plastik eşya ve plastik ambalajlara karşı tutum ve davranışlarını belirlemeye yönelik GfK’ya yaptırdığı plastik algı araştırmasının ikincisinin analizleri tamamlandı.

Alanında yapılan önemli – detaylı bir araştırma ve ilginç veriler!

Hanelerde “Yüz Yüze Anket Tekniği” kullanılarak, Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesini temsilen seçilen 15 ilin kentsel kesimlerinde yaşayan 15 yaş ve üstünün oluşturduğu 1252 kişi ile (Grubun yüzde 50’si kadın-yüzde 50’si erkek) görüşülerek gerçekleştirilen araştırmanın soruları PAGDER tarafından verilen araştırma bilgilendirmesi çerçevesinde oluşturuldu.  GfK Türkiye uzmanları tarafından hazırlanan araştırmada görüşülen kişiler çok aşamalı yarı tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenirken, mesleki standartları düzenleyici bir meslek birliği olan ESOMAR kurallarına bağlı olarak araştırma gerçekleştirildi. Saha çalışmasında; yüzde 13’ü üniversite mezunu, yüzde 45’i çalışan kesimden, yüzde 16’sı AB, yüzde 29’u ise C1 grubunun oluşturduğu tüketici grubu ile yapılan görüşmeler ilginç veriler ortaya koydu.

Advertisement

Araştırma sonuçlarına bakıldığında, 2009’da yapılan ilk analiz sonuçlarına göre plastikle ilgili bazı iyileşmeler görülmesine rağmen tüketicinin çoğunun plastik eşya ve plastik ambalajlara karşı yanlış bilgilerle önyargılarının devam ettiği görüldü. Örneğin, “Kağıt bardakların iç kısmının plastik olduğunu biliyor musunuz?” sorusunda, kağıt bardağın iç yüzeyinin de kağıt olduğunu zannedenlerin oranı yüzde 78 olarak çıktı.

Plastik poşet algısı!

2009 yılında yapılan araştırmada plastik poşetlerin zararlı olduğuna dair algı yüzde 89, zararlı olmadığına dair oran yüzde 8 iken, bu yıl yapılan araştırmada zararlı olduğuna dair algı yüzde 82, zararlı olmadığına dair algı ise yüzde 12 olarak değişiklik gösterdi. Plastik poşet kullanım sonrası yapılan saptamalar ise bu konuda ufak da olsa bir gelişme olduğunu ortaya koydu. Daha önceki araştırmada, plastik poşeti çöpe atanların oranı yüzde 62 iken oran bu yılki araştırmada yüzde 52’ye düştü. Naylon poşeti, çöp poşeti olarak kullanımda ise bir düşüş olmadığı, aksine yüzde 1’lik bir artış olduğu gözlendi; ilk araştırmada yüzde 45 iken bu yılki araştırmada bu oran yüzde 46 oldu. Naylon poşeti geri dönüştürmek için ayıranların oranı ise her iki araştırmada da aynı kaldı: Yüzde 8.

Plastik alışveriş poşetlerinin kullanımının yasaklanmasının market ve pazar alışverişlerini zorlaştırıp zorlaştırmayacağı sorusuna verilen yanıtlardan bu yasaklamanın alışverişi yüzde 38 zorlaştıracağı algısının bulunduğu saptandı. Yüzde 47 bu yasaklamanın alışverişini etkilemeyeceğini belirtirken yüzde 15’in ise bu konuda fikri olmadığı sonucu çıktı.

“Şehir efsaneleriyle” plastik algısı!

Advertisement

 “Plastik doğada ancak bin yılda yok olur” tezine inananların oranlarına bakıldığında; yüzde 61 oranı bu teze inanırken, inanmayanların oranı yüzde 18 oldu. Fikri olmayanların oranı ise, yüzde 21. “Plastikler bu kadar çok kullanılmasa çevremiz daha temiz olur”a kesinlikle katılanların oranı yüzde 24 iken, katılıyorum diyenler yüzde 62 olarak belirlendi. Bu düşünceye katılmayanların oranı ise yüzde 8 oldu. Yüzde 7’nin ise bu konuda hiçbir fikri bulunmadığı saptandı. Plastik oyuncakların çocuklar için zararlı olduğu fikrine ise, kesinlikle katılanların oranı yüzde 33, katılıyorum diyenler yüzde 56, pek katılmayanlar yüzde 4, hiç katılmayanlar yüzde 1, fikri olmayanlar ise yüzde 6 oldu. 2009 yılında plastik oyuncakların çocuklar için zararlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 90 iken, son yapılan araştırmada ise bu konudaki algı oranı yüzde 89 olarak belirlendi. İlk yapılan araştırmada plastiklerin kansere yol açtığı sabit fikrine sahip olanların oranı yüzde 87 iken, plastiklerin kansere neden olduğu yönündeki olumsuz algının yüzde 86 oranıyla devam ettiği 2013 araştırmasında yer aldı.

Araştırmada, “Plastiklerin yeteri kadar geri dönüştürüldüğüne inanıyor musunuz?” sorusu da ilginç sonuçlar getirdi; yüzde 9 plastik atıkların yeteri kadar geri dönüştürüldüğüne kesinlikle inanırken, yüzde 41 buna katıldığını, yüzde 22 ise pek katılmadığını aktardı. Plastiklerin yeteri kadar geri dönüştürülmediğine katılmayanlar yüzde 11 olurken, fikri olmayanların oranı yüzde 17 oldu.

SEM_0666

PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci

Araştırma sonuçlarını değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Hüseyin Semerci, “Bu sonuçlar, aslında bilimsel dayanağı olmayan bazı bilgilerin doğruluğu, yanlışlığı araştırılmadan insanları etkilediğini, yanlış ve olumsuz algılara neden olduğunu ortaya koyuyor. Genellikle tüketici, plastiğin çevreye ve sağlığa zarar verdiği yanlış algısıyla, ön yargıyla hareket ediyor. Oysa plastik tıptan eczacılık, kozmetik, ilaç sanayine, inşaata, teknik parçalara, tekstilden sportif eşyalara, otomotive kadar çok sayıda sanayi kolunda kullanılıyor. Plastikler; tüm dünyada, cam, metal, kauçuk, ağaç, inorganik maddeler gibi malzemelerin yerine alternatif malzeme olarak veya bu malzemelerle birlikte kullanılan geleceğin vazgeçilmez malzemesidir. Gelişen teknolojiye paralel olarak her gün yeni uygulamalara imkan sağlayan plastiklerin ekonomik ve kolay uygulanabilir olması, diğer maddelere göre tüketimini hızla artırıyor. Bu durum, alternatif malzeme üreticilerinin pazar kaybetme kaygısı ile her gün artan ölçüde ve bilimselliğe dayanmayan iddialarla plastiğe saldırması ve plastikle ilgili kamu algısının olumsuzlaştırılmasına neden olmaktadır. Halbuki plastikler üretim, kullanım ve geri dönüşüm safhalarında en çevreci malzemelerdir. Tüketiminin fazlalığı, ülkelerin gelişmişliğinin göstergelerinden biri olarak değerlendirilen plastikler dayanıklıdır, hafiftir, emniyetlidir, çok çeşitli şekillere sokulabilirler, fiyat avantajına sahiptirler, yaşam boyu değerlendirildiklerinde, geri dönüştürüldüklerinde kaynak tasarrufu ve ülke ekonomisine çok büyük katkı sağlarlar. Rakamlara da baktığımızda, Türkiye plastik sektörünün, mamul üretimi ile yarattığı toplam üretim değeri 2008 yılında 22,2 milyar dolar iken bu değerin 2012 yılında 29,3 milyar dolara çıktığı ve son 5 yıl içinde sektörün 127 milyar dolarlık üretim gerçekleştirerek GSYH içinden yüzde pay aldığı görülmektedir. Plastikler büyük bir katma değer zinciri yaratarak ülkelerin sosyal ve ekonomik gelişmelerine katkıda bulunmaktadır. Açıkçası, üretici olarak ilgili bütün tarafların bu konuda bilgileri net ve doğru olarak verme yükümlülüğü var” dedi. 

Plastik denilince akla gelen ilk üç ürün sıralaması değişti: Akla ilk olarak “Bardak” geliyor!

Yeni yapılan araştırma, 2009 yılında yapılan araştırmada tüketicilerin plastik denilince akla gelen ilk üç ürün sıralamasında da değişiklik olduğunu ortaya koydu. 2009 yılında plastik denilince ilk akla gelen ürünler sırasıyla leğen (yüzde 22), saksı/kova (yüzde 11) ve tabak, çanak (yüzde 11) olurken yeni yapılan araştırmada tüketicilerin yüzde 16’sı “plastik” denilince ilk akla gelen ürünün bardak olduğunu belirtti.  Tabak, çanak vb. yüzde 12 ile ikinci sırada, leğen yüzde 9 ile üçüncü sırada yer aldı. Araştırma tüketicinin alternatifi olması halinde ilk vazgeçeceği ürünlerden birini bardak olarak ortaya koydu. Alışveriş yaptıkları herhangi bir günde, sadece plastik olduğu için almaktan vazgeçtiği bir ürün sorulduğunda da, plastik bardakların ilk sıralarda olması dikkat çekti. Tüketicilerin büyük kısmı (yüzde 42) kağıt bardakları plastiğe göre daha sağlıklı bulduğunu belirtirken, plastik bardağın da, kağıt bardağın da zararlı olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 40 oldu. İlk vazgeçilecek plastik ürün “bardak” (yüzde 15) olurken, plastik yerine tercih edilen maddelerin başında cam geldi (yüzde 79). Polikarbonat damacana ve PET şişelerdeki suların sağlıksız olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 79 olurken, plastikler bu kadar çok kullanılmasa çevrenin daha temiz olacağı algısının oranı yüzde 85 olarak belirlendi. 2009 yılında plastik kampanyalarda yer alabileceğini ve yer alamayacağını aktaran katılımcıların oranları yüzde 51 ve yüzde 49 ile birbirine yakınken, 2013 yılında plastiklere karşı yapılan kampanyalarda yer alabileceği ifaden edenlerin oranları artış gösterirken, yer almayacağını ifade edenlerin oranında düşüş olduğu gözlendi. 2009 yılında yapılan “Algı Araştırması” çalışmasında plastiklerle ilgili yapılan olumsuz haberlerin etkisi ile plastik ürün almaktan vazgeçenlerin oranı yüzde 61 olarak yer alırken, 2013 yılında plastiklerle ilgili olumsuz haberlerin plastik ürün satın alma davranışına etki oranı yüzde 55 olarak saptandı.

   

Advertisement

Türkiye endüstrisine, alana özel, spesifik yayınlar üreten MONETA Tanıtım’ın sektörel dergilerinin editörlüğünü yapmaktayım. Yeni nesil, dinamik yayıncılık anlayışıyla, dijital ve basılı mecralarda içerik geliştirmek için çalışmaktayız.

Devamını Oku
Advertisement

Genel

Plastik Nedir?

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

En yaygın kullanılan atıklardan olan plastik, karbon (C), hidrojen (H), oksijen (O), azot (N) ve diğer organik ya da inorganik elementlerin oluşturduğu monomer adı verilen; basit yapıdaki moleküllü gruplardaki bağın koparılarak polimere dönüştürülmesi ile elde edilen malzemelere verilen isimdir. Bir monomerpolimerizasyon yoluyla başka monomer molekülleri ile birleşerek çok uzun zincir şeklinde bir polimer meydana getirmektedir. Böylelikle çeşitli monomerler veya monomer kombinezonu kullanılarak çeşitli tipte plastikler elde edilir. Polimerlerden oluşan plastikler, polimerlerin farklı kimyasal yapılarından dolayı farklı fiziksel özellikler gösterirler ve bu özelliklerinden dolayı da sınıflandırmaya tabii tutulurlar. Polimerler çeşitli kriterlere göre sınıflandırılır.

Polimerlerin sınıflandırılması

Polimerlerin sınıflandırılmasında en çok kullanılanı, işleme yöntemine göre sınıflandırılır. Polimerler termoplastikler ve termosetler olmak üzere iki büyük gruba ayrılır.

Termoplastiklerin özellikleri nelerdir?

Termoplastikler, ısı ve basınç altında ergiyip şekillendirilebilen ve soğutulduğunda da sertleşebilen malzemelerdir.  Termoplastikler lineer ve dallanmış zincirli moleküllerden oluşmaktadır. Bağ yapılarını incelediğimizde monomerleri bir arada tutan kovelent bağlar, zincirleri bir arada tutan Van der Waals bağlardır.  Artan sıcaklıkla birlikte moleküller arası bağ zayıflar ve zincir moleküllerinin birbiri üzerinde kayması başlar.

Termosetlerin özellikleri nelerdir?

Termosetler, ısıtılıp soğutulduklarında termoplastiklerin aksine kalıcı olarak katılaşmaktadır. Çünkü ısıtılıp soğutulma esnasında kimyasal yapılarında değişiklikler oluşur. Yapılarında bulunan çapraz bağlar nedeniyle gevrek, yüksek sıcaklığa dayanıklı bir yapı ortaya çıkmaktadır.

Plastikler nasıl sınıflandırılır?

Plastiklerin sınıflandırılması fiziksel esasa göre de sıklıkla yapılmaktadır.  Amorf, kristal ve yarı kristalin olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Amorf yapıda molekül zincirleri, birbirine göre karışık bir şekilde bulunmaktadır. Kristalin yapıda ise molekül zincirleri birbirine göre üç boyutlu bir düzeni andıran bir şekilde bulunmaktadır.
Kristalin yapının oluşması molekül zincirlerinin şekline (lineer, dallanmış, çapraz bağlı) ve molekül zincirleri arasındaki kuvvetlere bağlı olmaktadır. Zincirlerin birbirine tertiplenmesine göre amorf ve kristalin gibi yapı özellikleri ortaya çıkmaktadır. Soğutma yoluyla ergimiş durumdan katı duruma geçildiğinde lineer zincirler birbirine daha çok yaklaşabilirler ve dolayısıyla kristalin bir yapı oluşturabilmektedirler. Bu nedenle lineer molekül zincirine sahip plastikler oldukça büyük bir kristalleşme kabiliyeti gösterirler. Dallanmış zincirler birbirlerine kolayca yaklaşamazlar bu nedenle kolay bir şekilde kristalin halini alamayıp, genellikle amorf bir yapı oluştururlar. Aynı şekilde çapraz bağlı molekül zincirleri (termosetler) amorf bir yapı meydana getirirler. Kristalin yapı daha rijit olmakla birlikte genellikle daha yüksek ve daha belirgin ergime sıcaklığına, daha büyük çekme, sürünme, ısı mukavemetine, düşük viskoziteye sahiptir. Amorf yapı düşük ergime sıcaklığı ve çekme mukavemetine sahiptir. Amorf yapılar, kalıp içerisinde kristalin yapılar gibi kolay akmazlar.

Advertisement

Plastik çeşitleri nelerdir?

Amorf termoplastiklere ABS, PC, PMMA, PS ve PVC örnek verilebilir. Yarı kristalin termoplastiklere PBT, PP, PE, POM, PA örnek verilebilir.

Plastiklerin özellikleri nelerdir?

Plastikler, günümüzde gerek miktar gerekse çeşit bakımından büyük gelişme göstermektedirler. Hafif, kolay işlenebilir, korozyona karşı dayanıklı, iyi elektrik ve ısı yalıtkanlığına, iyi bir yüzey kalitesine ve görünüme sahip olan polimerin özellikleri aşağıdakiler gibidir.

Plastiklerin görünüşü: Plastiklerin çoğu renksizdir. Bu yüzden istenilen rengi elde etmek için renk verici maddeler kullanılır.
Plastiklerin yüzey sertliği: Plastik malzemelerin bir dezavantajı, yüzeylerinin yumuşaklığı ve çizilmeye karşı direncinin az olmasıdır.
Plastiklerin yoğunluğu: Plastik malzemelerin yoğunlukları, diğer çoğu malzemelerin yoğunluklarından daha azdır. Plastiklerin yoğunluğu 0.8-2.5 g/cm3 arasındadır. Bundan dolayı hafifliğin önemli olduğu yerlerde plastikler kullanılmaktadır.
Isısal özellikler: Çoğu plastik geniş bir sıcaklık aralığında yumuşama göstermektedir. Genellikle plastiklerin ısı iletkenliği düşüktür ve bu sebeple sürtünme veya tekrarlanan gerilmelerin sebep olduğu sıcaklık büyümesi, malzeme içerisinde ısı birikmesine neden olur. Bu olay ısıl yorulmaya yol açar. Isıl yorulmayı azaltmak için, plastik malzemelere katkı maddeleri ilave edilir. Bu amaçla en çok kullanılan katkı maddeleri metal tozları veya çeşitli elyaflardır.
Kimyasal özellikler: Plastikler, metal malzemelere göre kimyasal alanlara daha dayanıklıdırlar. Genellikle termoplastikler zayıf asit, alkali ve tuzların sulu çözeltilerinden etkilenmezler. Termoplastiklerin çoğu organik solventlerin etkisi altında çözünme veya şişme gösterirler; kuvvetli asit veya alkalilerden kimyasal olarak etkilenirler.
Alevlenme: Plastikler aleve karşı çok hassastırlar. Genellikle termoplastiklerin çoğu alevle veya aşırı ısı ile temas ettikten sonra kullanılmaz hale gelirler.
Hava etkisiyle bozunma: Radyasyon, uçan parçacıkların meydana getirdiği aşınma, yağmur veya dolu erozyonu ve hava kirliliğinin kimyasal etkisinin bir neticesiyle plastiklerde yıpranma olabilmektedir. Genelde iklim şartları, plastiğin renginin solmasına veya bozulmasına neden olmaktadır.
Elektriksel özellikler: Elektriksel özellik bakımından en önemli faktör elektriksel iletkenliktir. Genelde plastiklerin elektrik iletkenlikleri zayıftır, yalıtkan olarak kullanılırlar.Polimerin yapısındaki zincirlerin sert ve bükülmez olması, zincirlerin birbirini kuvvetli etkilemesi, yüksek kristalizasyon ve yönlenme olayları elektronların serbest hareketlerini engellemekte ve plastiklerin düşük elektrik iletkenliğine neden olmaktadır.
Mekanik özellikler: Kristalizasyon derecesinin büyümesi ile malzemenin ergime derecesi artmaktadır, bunun sonucu olarak mekanik mukavemet artmaktadır. Plastiklerin mekanik özellikleri kimyasal ve fiziksel hallerinin yanı sıra sıcaklığa da bağlıdır. Ayrıca cam elyafı ilave edilerek mekanik özellikler yükseltilebilirler.

Devamını Oku

Genel

Plastik sanayinde yatırım teşviki yüzde 90’a çıktı

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

Şehir içine sıkışmış, dağınık bir şekilde faaliyetlerini sürdüren plastik üreticilerini modern bir üretim alanında toplayacak olan PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yatırımlar için uygulanacak yatırım teşvik oranı yüzde 45’ten yüzde 90’a çıktı.

Kırklareli Vize’de plastik sektörünün sanayi yapılaşması adına örnek olacak projesinde yer alan katılımcılar genel teşvik uygulamalarından ve bölgesel destek unsurlarından azami ölçütte yararlanacak.

PAGDER ASLAN OSB, Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi olarak yapılandırıldığı için Teşvik Yasası’nın katma değer vergisi muafiyeti, kurumlar vergisi muafiyeti ve gümrük vergisi muafiyeti uygulamalarını içine alan genel teşvik uygulamalarından ve bölgesel destekler kapsamındaki vergi indirimlerinden faydalanacak.

Referans değer olarak verilen yüzde 90 yatırım teşvik destek miktarı, yeni istihdam edilecek personel sayısına, yatırım finansmanı olarak kullanılacak kredi miktarına ve yatırım konusuna göre değişiklik gösterecek.

PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Fidan Aslan Eroğlu

PAGDER ASLAN OSB’de 5 milyon TL tutarında bir yatırımla plastik imalatına yönelik bir tesis kurulduğunda yararlanılabilecek kurumlar vergisi indiriminin yüzde 40 olarak uygulanacağını ifade eden PAGDER ASLAN Plastikçiler İhtisas Özel Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Başkanı Fidan Aslan Eroğlu, söz konusu örnek yatırıma göre devletin 2 milyon TL tutarındaki vergi alacağından vazgeçeceğini belirtti. Eroğlu; “Yapılan yatırım öncelikli yatırım konuları içinde ise, bu tutar 2 milyon 750 bin TL’ye çıkmakta. Ayrıca, bu destekten yararlanmak için yatırımın tamamlanması gerekmemekte ve yatırım harcamasını yapıldığı dönemde devam eden faaliyetlerinden elde edilen kazançlar için destekten yararlanılabilmektedir” açıklamasında bulundu.

PAGDER ASLAN OSB katılımcılarının yararlanacağı destek oranlarının yatırımın konusuna göre değişkenlik göstereceğini bildiren Eroğlu şu bilgileri paylaştı. “Katılımcılar 5 yıl boyunca, OECD Orta-Yüksek Teknoloji tanımına giren yatırımlarda 6 yıl, öncelikli yatırım konuları içindeki yatırımlarda 7 yıl sigorta primi işveren hissesi desteğinden istifade edilebilecek. Bu durumda, devlet desteği 1 milyon 750 bin TL’ye kadar çıkabilmektedir. Katılımcıların sahip olduğu Yatırım Teşvik Belgesine bağlı olarak PAGDER ASLAN OSB’de yapılacak 5 milyon TL tutarındaki bir yatırım için, KDV istisnası, gümrük vergisi muafiyeti ve faiz ve kâr payı desteği haricinde, yapılacak yatırım öncelikli yatırım konuları içindeyse yüzde 90’a kadar olmasa bile yüzde 65’e varan oranlarda devlet desteğinden yararlanabilecek.”

Advertisement

Plastikçilere yüzde 30 ucuz enerji olanağı

Kırklareli’nin Vize ilçesinde, Türkiye’nin ilk Özel İhtisas Plastik Organize Sanayi Bölgesi olarak faaliyete geçecek ve sanayi yapılaşmasına büyük katkı sağlayacak olan PAGDER ASLAN OSB, Çorlu ve İstanbul Havalimanı; Tekirdağ ve Ambarlı limanları; Alpullu, Durak tren istasyonları ile E5, TEM Otoyolu ve Kapıkule gibi bölgenin önemli havalimanı, karayolu, liman ve istasyonlarına, gümrük kapısına yakınlığı ile de lojistik olarak büyük kolaylıklar sunuyor. Direkt iletim hattına bağlanmak suretiyle çevre organize sanayi bölgelerine göre yüzde 30 daha ucuz enerjiye sahip olacak sanayicilere yalnızca elektrik dağıtımı değil, sürdürülebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanımı, yenilikçi-yeşil üretim sahaları, solar enerji gibi konularda da çözümler sunulacak.

Eylül ayı sonuna kadar avantajlı alım imkanı

Alt yapı çalışmaları tamamlanan 650 bin metrekarelik birinci etabın tamamını 77 plastik sanayicisine kazandıran PAGDER ASLAN OSB, bölgede yer almak isteyen plastik sanayicilerine özel kampanya başlattı. Yüzde 90 yatırım teşviki, yüzde 30 ucuz enerji gibi olanaklarla sanayicilerin küresel rekabet güçlerini arttırmaya katkı sunacak PAGDER ASLAN OSB’de 30 Eylül 2020’ye kadar geçerli olacak kampanya çerçevesinde 251 liralık metrekare satış fiyatı ile sanayiciler plastik üssünde yer sahibi olabilecek.

Advertisement
Devamını Oku

Genel

Nexans teknolojisini Yeşilköy’de

Yayın Tarihi:

on

Yazar:

“Hayata enerji verir” sloganıyla müşterilerine yüksek performanslı kablo ve kablo çözümleri sunan Nexans, koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında, İstanbul Atatürk Havalimanı’nda kurulan hastanenin inşaatında kullanılmak üzere, yangına karşı güvenli enerji kablolarının tedariği için harekete geçti.

Sektörün lider global oyuncularından Nexans, 45 günde tamamlanması planlanan bin oda kapasiteli hastaneyi, yangına karşı güvenli son teknoloji ürünü Alsecure kablolarıyla buluşturabilmek üzere, tüm birimleriyle koordineli bir şekilde organize olarak ivedilikle tedariğe başladı.

Nexans Türkiye Genel Müdürü Atilla Kurtiş, konuyla ilgili “Nexans olarak, bugüne kadar gerek Türkiye’de gerekse dünyada, hastane de dahil olmak üzere, sayısız dev projeye imza attık. Bununla birlikte içinde bulunduğumuz dönemi de gözeterek, bu projenin bizim için ayrı bir önemi olduğunu söyleyebilirim. Türkiye’deki 2 fabrikamız ve 500 çalışanımızla üretime devam ettiğimiz bu olağanüstü dönemde tabi ki bu proje için de ihtiyaçlar  doğrultusunda hızla harekete geçerek, en kısa sürede kablo tedariğini gerçekleştirebilmek için çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. En üst seviye güvenlik için dizayn edilmiş Nexans teknolojisini Yeşilköy’deki hastanemiz ile buluşturacak olmaktan dolayı da ayrıca gurur duyuyoruz” dedi..

Devamını Oku

Trendler