PLASTİK HAMMADDESİ
B.Bigler AG, RadiciGroup Almanya için distribütör olarak atandı
Alman müşterilerine kalite ve esneklik sunan bir ortaklık
RadiciGroup Yüksek Performanslı Polimerlerin Satış Müdürü DACH, Rolf Behringer şöyle dedi; böyle B.Bigler AG olarak önemli ve güvenilir bir şirket ile Almanya pazarında partnerlerle beraber uzun vadeli varlığını güçlendirmek için bir adım daha atmış odu. Uzun zamandır İsviçre’de B.Bigler AG ile işbirliği yapıyoruz ve şimdi satış ekibimizle birlikte Alman müşterilerimize en yüksek kalite ve esnekliği sunabileceğimizden eminiz.
B.Bigler AG, Weiterstadt’ta yerleşik, köklü ve ülke çapında satış ağı ve lojistik merkezini müşterilerine hızlı teslimatı garanti eder.
RadiciGroup ile olan ortaklığımızı Alman pazarına genişletmekten gurur duyuyoruz – B.Bigler AG Satış Direktörü Reto Frei ; ”sürekli büyümeyle İsviçre’deki başarılı işbirliğini sürdürmeyi dört gözle bekliyoruz. . Yerel satış gücü ve depoculuk yoluyla Almanya’da zaten iyi konumdayız. Bu, 25 kg’dan tam paletlere kadar küçük miktarlarda malzemelerin hızlı teslimatını isteyen tüm Alman müşteriler için bir avantaj olacaktır” dedi.
PLASTİK HAMMADDESİ
Plastik sektörü elindekini avucundakini makine alımına harcıyor
İki yılı geride bırakan pandeminin emtia fiaytalarında yarattığı dalgalanma sürerken, Avrupa ile Asya arasında kopan tedarik zincirleri Türkiye’deki üreticilere büyük fırsatlar sunuyor.
Türk plastik sektörünün en büyük hammadde tedarikçileri arasında yer Batı Polimer’in Genel Müdürü Berat Güzelel, bu fırsatın plastik sektöründe daha yüksek katma değerli ürünlerin üretiminin yolunu açacağını söyledi.
Navlun fiyatlarında son bir yılda yaşanna beş kattan fazla artışın Avrupa ile Asya arasındaki tedarik zincirlerini kopardığına dikkat çeken Güzelel, bu durumun Türkiye’deki üreticileri zorlamasına rağmen, yüksek katma değerli plastiklerin üretiminde önemli fırsatlar sunduğunu kaydetti.
Türkiye ortalamasının üzerinde, rakiplerin gerisinde
2021 yılında 8,7 milyar dolar ihracat başarısı gösteren Türk plastik sektörünün kilogram başına ihracat değerinin Türkiye ortalamasının iki buçuk kat üzerinde olmasına rağmen, dünyadaki rakiplerin oldukça gerisinde kaldığına işaret eden Güzelel, “Japonya 17,6 Dolar, Almanya’da 5,9 Dolar, Çin’de 3 Dolar olan kilogram başına ihracat değeri Türk plastik sektöründe 2,4 Dolar seviyesinde. Bu başarıyı daha tatmin edici seviyeye taşımamız için mühendislik plastikleri başta olmak üzere katma değeri yüksek ürünlerin üretimine ve nihai ürünlerde daha fazla yer almasına yoğunlaşmamız gerekiyor.” dedi.
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, son bir yılda polimer grubu hammaddelerin fiyatlarında yüzde 70 ilâ yüzde 130 arasında oranlarda artış yaşandığını, Türkiye’de ise kurlardan kaynaklanan yüzde 60’lık ek bir artışın üreticilerin maliyet kalemlerine eklendiğini hatırlattı.
Makine ve ekipman termin süreleri 12 ayı geçiyor
Yapılan araştırmaların, 2050 yılında dünyadaki toplam plastik tüketiminin yüzde 60’ının geri dönüşüm kaynaklı olacağını gösterdiğini sözlerine ekleyen Berat Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Türkiye’nin gerek geri dönüşümde gerekse yeni yatırımlarda rekabet avantajı yükseliyor. Asya ile Avrupa arasındaki üretim ve tedarik zincirinde daha aktif olmamız, makine ve ekipman yatırımı konusunda daha agresif davranmamız gerekiyor. Bugün ihracat odaklı çalışan sanayicilerimiz, elindekini avucundakini termin süreleri 12 ayı geçen makine ve ekipman yatırımına harcıyor. Kimya sektöründe 2021 yılını 25, 3 milyar dolar başarısını yakaladık. Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 11,5’ini kimya sektörü oluşturuyor. 2022 ihracat hedefimiz 28 milyar dolar. Plastik sektör ihracatının da 2022 yılında 10 milyar dolar sınırını aşmasını bekliyoruz. Bu hedeflere ulaşabilmemiz için yüksek katma değerli ürünlerin daha fazla üretilmesi büyük önem taşıyor.”
PLASTİK HAMMADDESİ
BATI POLİMER’den geri dönüşüme dev yatırım
Türkiye’nin ihracatında çok önemli payı olan plastik sektörünün en büyük hammadde tedarikçileri arasında yer alan Batı Polimer, sektörde 30 yıldır edindiği birikimi farklı yatırım alanlarında değerlendirmek üzere harekete geçti.
İzmir-Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan şirket merkezinin yanı sıra İzmir Atatürk OSB, Bursa ve İstanbul’daki depo ve ofisleri ile müşterilerine hizmet veren Batı Polimer, Türkiye’de gelişim ivmesi artan geri dönüşüm sektörüne yatırım kararı aldı.
Batı Polimer Genel Müdürü Berat Güzelel, Aliağa Organize Sanayi Bölgesi’nde aldıkları 15 dönümlük arazide 2022 yılında geri dönüşüm odaklı bir yatırıma başlayacaklarını belirterek, Türkiye’nin de yükümlülük altında olduğu Yeşil Mutabakat sürecinde geri dönüşüm sektörünün öneminin artacağını belirtti.
Geri dönüşümde yoğun dezenformasyon
Plastik sektöründe bir birim geri kazanılmış malzeme ile bir birim orijinal malzemenin elde edilmesi arasında sekiz katlık enerji ihtiyacı olduğu bilgisini veren Güzelel, “Ülkemizin dış ticaret hedeflerine ulaşabilmesi için Yeşil Mutabakat uyum süreci hayati önem taşıyor. Bu noktada bizler de sektörde 30 yılı aşkın süredir elde ettiğimiz deneyimi, yeni yatırım alanlarında ülkemizin ekonomisi için değer yaratma hedefi ile sürdüreceğiz.” dedi.
Yeşil Mutabakat sürecinden çimento, demir çelik, pertokimya, plastik gibi emisyon gücü yüksek sektörlerin daha fazla etkileneceğine dikkat çeken Berat Güzelel; Türkiye’de plastik atıkların geri dönüşümü konusunda bilgi eksikliğinden kaynaklanan yoğun bir dezenformasyon süreci yaşandığını belirtti.
“Türkiye’de toplanıp geri dönüşmeyen bir gram plastik atık yok”
Güzelel, şu değerlendirmeyi yaptı:
“Bazı gazetelerde ve internet sitelerinde ‘Avrupa’nın çöplerini ithal ediyoruz, bizim ülkemiz çöplük mü?’ benzeri haberleri okuyoruz. Çok net ifade etmemiz gerekirse, Türkiye’de toplanıp geri dönüşüm tesisleri tarafından tercih edilmeyen bir gram plastik atık yoktur. Ülke içindeki kaynak, üretiminin en fazla yüzde 10 ilâ 20’sini karşılıyor. Son yıllarda bu atıkların kaynağında ayrıştırılmasında küçük artışlar var ama hâlâ kalan yüzde 80-90’lık hammaddeyi ithal ediyoruz. Bu ithalatı yapamazsak bu tesisleri çalıştıramayız. Avrupa ülkeleri de ayrıştırılmış ve enerji değeri yüksek hammaddeyi Türkiye’ye satmaktan keyif almıyor. Bizim çöp dediğimiz ürünlere onlar ‘geri dönüştürülebilir değer’ diyor. Avrupa Birliği bu tür geri dönüşüm tesisleri yatırımlarına ton başına 300-350 Euro destek sağlamasına rağmen, üretim ve işletme maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle yeteri kadar yatırım yapılmıyor. Ülkemiz bu nedenle tercih sebebi oluyor. Güçlü bir geri dönüşüm sanayimiz var. Ve son yıllarda girdi maliyetlerimizde ciddi oranda artışlar olmasına rağmen hâlâ geri dönüşüm sektörünün üretim maliyetleri AB ülkelerine oranla çok daha rekabetçi konumda.”
PLASTİK HAMMADDESİ
En büyük miras; çevre
Endüstriyel tesislerin neden olduğu çevre sorunlarının en aza indirilmesi, işletmelerin en temel sosyal görevlerinden biridir.
Günümüzde yaşanan çevre problemleri beraberinde doğal kaynakların kullanımında dikkatli olunması gerektiğini bir kez daha hatırlattı. Üretimin ve tüketimin önemli hale geldiği bugünlerde sürdürülebilir bir yaşam, yüksek teknoloji ve çevreye duyarlı üretimlerin desteklenmesi gerektiği konusu ön plana çıkmıştır.
Son yıllarda özellikle sanayileşmenin artması, teknolojinin gelişimi ve nüfus artışı gibi etmenler çevresel sorunlara ve çevre kirliliğinin artış göstermesine neden olmaktadır. Bu sorunların oluşmasında etkileri olan işletmeler toplumlara karşı sorumluluklarının bilincinde olmak zorundadırlar.
Çevreye duyarlı işletmecilik
Kültürlerine çevrecilik felsefeni yerleştiren işletmeler, faaliyetlerinde çevresel hassasiyetle hareket edebilmeyi, çevreye verilen zararı minimum seviyeye düşürmeyi ve karar alma süreçlerinde çevreyi önemsemeyi çevreye duyarlı işletmecilik anlayışı çerçevesinde benimsemelidirler.
Çevreye duyarlı işletmecilik , çevreci anlayışla hareket eden işletmelerin faaliyetlerini sürdürürken başta üretim, yönetim ve karar alma süreçleri olmak üzere çevreye verilen zararı en aza indirmeyi amaçlayan anlayıştır.
Hızla değişen dünyada toplumun en büyük miraslarından biri olan çevre de değişen hıza ayak uydurmaktadır. Değişimin hızı hayli yüksek ki yarınlara miras bırakacağımız çevre, güzelliklerini günden güne yitirmektedir. İşletmeler kirlilik önleme teknolojilerine daha fazla kaynak ayırırsa, çevre sorunlarına proaktif bir yaklaşım sağlanabilmektedir. Ürün ve süreçlerin geliştirme aşamasından üretim planlaması, envanter kontrolüne ve ürünlerin satışına kadar tüm üretim yönetimi kararlarında çevresel unsurlar da dikkate alınmalıdır.
“Çevre bilincimizi tescilledik”
Poelsan Plastik Sanayi ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Üyesi Sayın Hakan Dağdelen, “Çevre bilinci ile üretimlerine devam eden Poelsan Plastik olarak çevre yönetimi kapsamında aldığımız ISO 14001 Çevre Belgesi’yle çevre bilincimizi tescilledik. Kirliliği azaltmak, önlemek ve kontrol altına almak için aldığımız belge kapsamında; Şirket içi eğitim kursları düzenliyor ve çalışanlarımızı duyarlı hale getirmek için elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz” diyerek çevre duyarlılıklarının kendileri için büyük önem taşıdığını belirtti.
Dağdelen, üretim atıkları ile ilgili olarak “üretim tesislerimizden çıkan atıklarımızın çevreye zarar vermeyecek şekilde ayrıştırılması ve sınıflandırılması, odaklandığımız önemli konuların başında gelmektedir. Atıklarımız, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yetkilendirilen geri dönüşüm ve bertaraf tesisleri tarafından kodlarına göre ayrıştırarak teslim alınmaktadır. Poelsan olarak ‘temiz çevre’ bilinciyle üretmeye ve katma değer yaratmaya devam ediyoruz.” diyerek sözlerini tamamladı.
- DİĞER11 yıl önce
Paraşüt yolculuğuna başladı!
- KİMYASAL VE HAMMADDELER10 yıl önce
Gümrük vergisiz ithalat kapısından 8 plastik hammaddesi daha geçti
- DİĞER7 yıl önce
ELK Motor, yeni yıla büyük hedeflerle giriyor
- KİMYASAL VE HAMMADDELER4 yıl önce
Termoplastik elastomer (TPE) nedir?
- Etkinlikler7 yıl önce
Plast Eurasia İstanbul 2017’ye dünya büyük ilgi gösterdi
- Etkinlikler7 yıl önce
Plast Eurasia İstanbul 2017 tüm hızıyla sürüyor
- KİMYASAL VE HAMMADDELER8 yıl önce
Büyüyen Plastik Sektöründe Endüstriyel Yağların Önemi
- Genel10 yıl önce
“Türkiye polipropilen yatırımı için cazip bir pazar sunuyor”