Sektör Haberleri
Depozito iade sistemi Türkiye’ye kazandıracak
Tomra Collection Solutions Türkiye Genel Müdürü Metin Tek, Türkiye’de 2022 tarihinde başlaması planlanan Depozito İade Sistemi hakkındaki düşüncelerini paylaştı.
Türkiye’de cam, metal, pet ve karton olmak üzere yıllık ortalama 20 milyar içecek ambalajı ortaya çıkıyor. Tüketim bu şekilde devam ettiğinde 2041 yılında 52 milyar adet içecek ambalajının atık olarak yönetilmek zorunda kalınacağı ön görülüyor1. Tüketim alışkanlıklarında yaşanan değişikliklerle de tek kullanımlık ambalaj tüketiminin arttığı görülüyor. Bu nedenle tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kaynakların ülke ekonomisine temiz bir şekilde kazandırılmasını sağlayan döngüsel ekonominin en önemli örneklerinden biri olan Depozito İade Sistemi’nin yürürlüğe girmesi planlanıyor.
Depozito iade sistemi olarak bilinen bu uygulama kapsamında içeceğin fiyatına küçük bir depozito bedeli ekleniyor. Boş ve sağlam içecek ambalajlarını geri dönüşüm için iade eden tüketicilere, bu bedelin tamamı geri veriliyor. Türkiye Çevre Ajansı tarafından yönetilecek sistem, içecek üreticileri, perakende sektörü oyuncuları ve tüketiciler gibi çoklu bir yapıdan ve çeşitli faktörlerden oluşuyor.
Geri dönüşüm amaçlı olarak içecek ambalajlarının toplanmasında sektörün önde gelen firmalarından biri olan Tomra Collection Solutions’ın Türkiye Genel Müdürü Metin Tek, konuyla ilgili olarak; “WWF’in 2019’da yaptığı bir araştırma, sistemin GSYİH’ya katkısının 1 milyar 400 milyon TL’yi bulabileceğini ve 5 bin kişiye istihdam yaratabileceğini gösteriyor2. TOMRA olarak 50 yıla yakın süredir her gün depozito sistemleri için faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Deneyimlerimiz, dünyadaki çoğu içecek ambalajları depozito iade pazarını kapsıyor. Bu nedenle, en düşük maliyetle maksimum çevresel fayda sağlayan modelleri barındıran farklı sistemlerde edindiğimiz çeşitli deneyimlerinden yola çıkarak, Türkiye’de sağlanabilecek başarıları ön görebiliyoruz. Artık tüm dünyada tüketicilerin içecek ambalajını ödünç, içindeki ürünü satın aldığı bir düzene geçildiğini söyleyebiliriz” diyor.
Tüm dünyada doğal kaynakların gitgide azalmakta olduğunun bilinci ile önlemler alınıyor. Depozito İade Sistemi, Dünya’da 60’a yakın pazarda uygulanıyor. Yalnızca son üç yılda, en az 22 eyalet veya ülke, depozito iade sistemlerini güncelleme ve geliştirme taahhüdünde bulundu. Bu gelişmeyle sistem, Birleşik Krallık, Portekiz ve tüm Avustralya dahil olmak üzere globalde toplam, 60’ın üzerinde pazara yayıldı.
Avrupa Birliği’nin Tek Kullanımlık Plastik Direktifi, üye devletlerin, 2029 yılına kadar tüm plastik şişelerin %90’ını toplamasını hedefliyor. Konunun uzmanları, içecek ambalajlarına depozito uygulanmadan bu orana ulaşmanın zor olduğunu belirtiyor. Avrupa genelinde mevcut depozito sistemleriyle, geri dönüşüm için toplanan plastik içecek ambalajlarının oranı %94’e ulaşıyor. T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın paylaştığı bilgilere göre Türkiye’de de Depozito İade Sistemi ile 3-4 yıl içerisinde atıkların yüzde 90’ının geri dönüşüme ulaştırılması hedefleniyor. Böylece her yıl en az 1 milyon ton ilave atığın oluşmasının önleneceği ön görülüyor.
Ambalaj depozito tanımının Türkiye’de ilk defa 2004 yılında Ambalaj Atıkları Kontrol Yönetmeliği ile mevzuata girdiğine ve anlamından bir şey kaybetmeden yürürlükte kalmaya devam ettiğine değinen Metin Tek, depozito sisteminin birçok amacı olduğunu belirtiyor; “Bunların en önemlisi, aslında bir kaynak olan karton, cam, metal, plastik vb. atıkların diğer atıklar ile karışık şekilde olmasının önlenmesi, büyük miktarda boş içecek ambalajını tekrar kullanım ve yüksek kalitede geri dönüştürme amacıyla ekonomik değerini koruyarak başarılı bir şekilde toplanması oluyor. Böylece hem atıkların toplanması, ayrıştırılması konusunda maliyetler düşürülebiliyor, hem de kaliteli ham maddeye dönüştürülecek kaynak sağlanıyor.”
Metin Tek; “Depozito iade sistemleri ile ülkemizde yerli üretim yapan önemli sektörlerden olan plastik ve cam sektörü, ham maddesini yine ülkemizde temiz ve kayıtlı bir şekilde ayrıştırılmış ve toplanmış atıklardan karşılayabilecek. Bu döngüsel ekonomi bağlamında, ülkemizde örnek ve belki de en büyük uygulama olacak diye düşünüyoruz” şeklinde açıkladı.
Depozito İade Sistemi ile malzeme ve enerji ithalatının azalması sayesinde cari açıkta önemli ölçüde düşüş olması da bekleniyor. Metin Tek açıklamasında; “Depozito sistemi, yeni iş akışları ve yeni avantajlar da getirecek. Bunların yanı sıra sistem, cam ve pet şişe üreticilerinin yeni şişe üretmek için birincil ham maddeyi ithal etmesine gerek kalmadan ülkemizde toplanmış cam şişeyi sonsuz kez, pet şişeyi ise en az 12 kez geri dönüştürüp kullanabilmesine imkân tanıyacak. Tüm bu ekonomik avantajlarının yanı sıra çevresel katkıları da çok büyük olacak. Bir turizm ülkesi olarak artık denizlerimizde, ormanlarımızda, yol kenarlarında pet ve cam şişe görmeyeceğiz” diye belirtiyor.
Sektör Haberleri
Hedef, 2025’te tüm ambalajların yüzde 100 geri dönüştürülebilir olması
Henkel, 2021’de sürdürülebilirlik stratejisini iş faaliyetlerinde daha güçlü bir şekilde devam ettirdi. Faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit salınımını azalttı (özellikle yeşil elektriğe geçiş yaparak) ve ham maddelerin sürdürülebilir kullanımı ve sürdürülebilir finansın da aralarında bulunduğu birçok alanda ilerleme sağladı. 2021’in sonuna kadar Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbondioksit ayak izini yarı oranda azaltmayı başardı. Henkel 2021 sonu itibariyle, üretimde kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü yenilenebilir hale dönüştürdü. Henkel bugün hâlihazırda yüzde 68 oranında yenilenebilir elektrik kullanımı seviyesine ulaşmış durumda.
Henkel CEO’su Carsten Knobel, “Sürdürülebilirlik şirketimizin DNA’sında var ve iş yapış şeklimizin önemli bir unsuru. Stratejik önceliklerimiz arasında yer alan inovasyon ve dijitalleşme ile birlikte, sürdürülebilirlik de ‘Amaca Yönelik Büyüme’ gündemimizin merkezinde yer alıyor. Sürdürülebilirlik, aynı zamanda temel değerlerimizden biri ve kurumsal yaklaşımımızda da nihai amaç olarak yerini almış durumda: ‘Pioneers at heart for the good of generations’ (Gelecek Nesiller İçin İyiliğe Öncülük Ediyoruz) ilkemizle hareket ediyoruz. Daha da iddialı hedeflerle belirlediğimiz sürdürülebilirlik stratejimiz ile dönüşümümüze hız kazandırırken, portföyümüzü ve süreçlerimizi de sürdürülebilirlik doğrultusunda daha güçlü bir şekilde geliştireceğiz.” şeklinde konuştu.
Hedef, 2025’te tüm ambalajların yüzde 100 geri dönüştürülebilir olması
Henkel, üretimlerinden kaynaklanan karbon ayak izini 2025’e kadar yüzde 65 oranında azaltmayı hedefliyor (baz alınan 2010 yılına kıyasla). Şirket bunu başarmak için enerji verimliliğini artırmaya odaklanıyor ve kullandığı elektriğin yüzde 100’ünü, 2030 yılına kadar sadece yenilenebilir kaynaklardan sağlar hale gelmeyi hedefliyor. Bu doğrultuda Henkel, değer zinciri boyunca çeşitli ortakların yanı sıra, Plastic Bank ve Ellen MacArthur Vakfı tarafından yürütülen Yeni Plastik Ekonomisi (New Plastics Economy) gibi uluslararası girişimlerle beraber çalışıyor. Öne çıkan 2025 hedeflerinden biri, Henkel ambalajlarının yüzde 100 oranında geri dönüştürülebilir ya da yeniden kullanılabilir hale getirilmesi. Bu hedef, 2021 sonu itibariyle hâlihazırda yaklaşık yüzde 86 oranında gerçekleşmiş durumda. Henkel aynı zamanda, tüketici ürünlerinin tüm plastik ambalajlarında kullanılan geri dönüştürülmüş malzeme oranını 2025’e kadar dünya genelinde yüzde 30 seviyesinin üzerine çıkarmak için istikrarlı bir şekilde çalışıyor. 2021 sonu itibariyle bu oran yaklaşık yüzde 18’e çıkmış bulunuyor.
Henkel aynı zamanda, palm ve palm çekirdeği yağında yüzde 100 sorumlu kaynak kullanımı yolculuğunda önemli bir ilerleme kaydetti. Şirket 2021’de, bu alandaki tüm sertifikalı ham madde ihtiyaçlarının – ve türev ürünlerinin – yüzde 93’ünü Sürdürülebilir Palm Yağı Sertifikasyonu (Roundtable on Sustainable Palm Oil) kütle dengesi modeline uygun olarak karşıladı.
Hedefler, “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” kapsamında daha ileri taşınıyor.
Henkel’in “2030+ Sürdürülebilirlik Hedefi Çerçevesi” üç boyuttan oluşuyor:
- Yenileyici Gezegen: İşleri, ürünleri ve ham maddeleri, bilimin ve inovasyonların desteğiyle dönüştürerek, döngüsel ve net-sıfır karbonlu bir geleceğe olanak sağlamak.
- Gelişen Topluluklar: İşlerin ve markaların kolektif gücünü kullanarak eşitlik, eğitim ve refahı desteklemek yoluyla insanların daha iyi bir yaşam sürmesine katkı sağlamak.
- Güvenilir Ortak: Performansı ve sistem değişikliklerini; değer temelli bir kültür, bilimle temellendirme ve teknoloji tutkusu ile bütünsel bir şekilde daha ileri taşımak.
Önemli yeni hedeflerden bazıları:
- 2030’a kadar operasyonların iklim-pozitif olması ve “Bilim Temelli Hedefler” girişimi ile uyumlu şekilde, ‘Kapsam 3’ salınımları (kaynaktan rafa) için net sıfır bir yol belirlenmesi.
- Döngüselliğin, 2030’a kadar suyun ve üretim atıklarının döngüsel kullanımının artırılması yoluyla güçlendirilmesi.
- 2025’e kadar tüm yönetim seviyelerinde cinsiyet eşitliğinin sağlanması.
- Toplumsal eğitim programlarının ve gönüllülüğün kapsamının genişletilmesi.
- 2021’de başlatılan “Smart Work” programının daha çok geliştirilmesi ve kapsamının genişletilmesi yoluyla, şirket ve çalışanları için çalışma hayatının geleceğinin şekillendirilmesi.
Sektör Haberleri
Gıda artıklarından üretilen biyolojik ambalaj
Avrupa Birliği destekli ‘USABLE’ projesi biyolojik atıklardan, doğada çözülebilir ambalajlar üretmeyi hedefliyor. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülkenin katıldığı projede son kullanıcı rolündeki Koruma Şirketler Grubu ayrıca bu ambalajın ülkemizdeki ilk kullanıcısı olacak. Ürünlerinin ambalajlamasında biyolojik kökenli, doğada çözülebilir alternatiflere yer verecek olan Koruma Klor Alkali; atıkların geri dönüşümüne, karbon ayak izinin düşürülmesine ve ambalajlarının doğada çözünmesine olanak sağlayacak.
Sürdürülebilir ve biyolojik olarak doğada çözülebilir ambalaj geliştirme fikriyle ortaya çıkan USABLE* projesi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu 11 ülkeden 25 ortakla araştırmalarını sürdürüyor. Gıdada kullanılan yan ürünleri hammadde olarak kullanarak, plastik ambalajlara karşı yüksek performanslı biyo-alternatifler geliştirmeyi hedefleyen projede ürün hedefine ulaşıldı.
USABLE projesinin geliştirdiği biyolojik kökenli, doğada çözünen ambalajı ülkemizde ilk kez kullanacak olan Koruma Klor Alkali, gıda atıklarının geri dönüşümüne katkıda bulunacak, karbon ayak izini düşürecek ve ambalajlarının çözünmesine olanak sağlayacak.
Makarna üretiminde kullanılan yan ürünlerden mukavemetli ambalaj
Koruma Şirketler Grubu’nun alt şirketi Koruma Klor Alkali’nin nihai kullanıcı olarak yer aldığı proje, gıda kalıntıları, biyojenik CO2 gibi düşük maliyetli ve yaygın olarak bulunan gıda endüstrisinin yan ürünleri olan hammaddeleri mikrobiyal kültürler kullanarak polihidroksialkanoat (PHA) yani biyo-plastiğe dönüştürecek. Yüksek mukavemete sahip biyo-plastik ambalajlamada kullanılabilecek.
BİYO-PLASTİK doğamızın birden çok ihtiyacına yanıt veriyor
Projenin ana hedeflerini sıralayan Koruma Klor Alkali Ar-Ge Direktör Yardımcısı S. Baran Öneren, “2019 yılında başlatılan USABLE projesiyle hedeflenen, yiyecek, içecek, ilaç ve giyim için çok çeşitli paketleme ihtiyaçlarını karşılayacak biyo-ambalaj çözümlerinin oluşturulması, Gıda işleme yan ürünlerinin ya da kalıntılarının ve biyojenik CO2‘nin düşük çevresel ayak izine sahip süreçlerle kompostlanabilir (organik ayrışabilir) ve geri dönüştürülebilir biyo-ambalaja dönüştürülmesi, ambalajda son kullanım gereksinimlerini karşılamak için PHA (biyo-plastik) işlevselleştirmesi ve optimizasyonunun yapılması, çok katmanlı filmler dahil olmak üzere karmaşık ambalaj yapılarının gerçekleştirilmesini sağlayan biyo bazlı, biyolojik olarak parçalanabilir ürünler elde etme, plastik ambalaj sektörünün çevresel ayak izinin azaltılmasıdır” diye konuştu.
“Hedeflerimizden biri de yeşil mutabakata hazırlanmak”
Projenin son kullanıcısı olan Koruma Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı V. İbrahim Aracı Yeşil Mutabakat Antlaşması’nın Avrupa Birliği’ne ihracat gerçekleştiren şirketler için önemine değinerek, “2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını 1990 yılına kıyasla yüzde 55 azaltma hedefini ortaya koyan Yeşil Mutabakat Antlaşması, Paris İklim Anlaşması’na taraf olmamızın ardından önemini artırdı. Avrupa Birliği ile ihracat yapan şirketlerimizin karbon ayak izlerini düşürmemesi halinde uygulanacak karbon vergisi önemli riskler barındırıyor. Pazardaki rekabetimizi sürdürebilmek, gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakmak için yeşil dönüşümü hızlandırmalıyız. USABLE projesinde yer almamız yeşil dönüşümümüzün bir parçası, Koruma Şirketler Grubu olarak daha fazlasını ülkemize ve dünyamıza borçluyuz” ifadelerini kullandı.
(*) “Bu proje, 836884 sayılı hibe sözleşmesi kapsamında Bio Based Industries Joint Undertaking- BBI-JU’dan finansman almıştır.”
Sektör Haberleri
Paccor Plastik Müze Projesine sponsor oldu
8 Mayıs 2021’de Madrid’deki ‘Museo de los Plasticos’ kapılarını açacak. Ambalaj endüstrisinin önde gelen küresel oyuncularından Paccor, EsPlásticos tarafından başlatılan projenin ana sponsorlarından biri. Plastiklerin% 100’ünü oluşturan bir alan olan müze, plastiklerdeki çeşitli kreasyonlara saygı duruşunda bulunuyor ve bunların bilinmeyen kullanımlarını ve beklenmedik faydalarını vurguluyor. 17 Mayıs Dünya Geri Dönüşüm Günü’nde tamamen geri dönüştürüleceği için, Madrid’deki İspanya Ulusal Müzesi Museo Reina Sofia’nın önündeki Plaza de Juan Goytisolo’da yalnızca 10 gün ziyaret edebilirsiniz.
Sektördeki ve plastik değer zincirindeki farklı acenteler için bir birleşme noktası olarak hizmet veren bir plastik platformu olan EsPlásticos, Kasım 2019’da kuruldu. Kurucu ortaklar, Plastics Europe, Anaip, Aimplas ve Cicloplast gibi endüstri dernekleridir. EsPlástico, sürdürülebilir plastik çözümlerini bilinir hale getirmek ve sektörün teknik, ekonomik, sosyal ve çevresel ilerlemelerini vurgulamak amacıyla oluşturuldu. Bu platformun ana mesajları döngüsel ekonomi, iklim değişikliği, güvenlik ve sağlık ve deniz çöpüne odaklanmıştır. EsPlásticos, plastiğin faydaları hakkında bilgi verir ve çevresel etkiyi azaltmak için uygun atık yönetimi konusunda farkındalık sağlar. Ek olarak, sektördeki inovasyon, diğerleri arasında geri dönüşüm ve sürdürülebilir kalkınma ile ilgili Ar-Ge projelerini vurgulayan büyük bir alaka alanı kaplar.
Paccor CEO’su Andreas Schütte, “EsPlástico gibi girişimler sayesinde, sektördeki farklı temsilciler, giderek daha sürdürülebilir bir plastik geleceğine ulaşmak için güçlerini birleştiriyor” diye açıklıyor. “Plastik endüstrisinin son zamanlarda karşılaştığı sürekli ve önyargılı saldırılar göz önüne alındığında, EsPlásticos şimdi geri dönüştürülebilirliği de dahil olmak üzere plastiğin şaşırtıcı özelliklerini sergileyen orijinal bir kampanya başlatıyor ve Paccor bunun bir parçası olmaktan gurur duyuyor.”
Amaç, vatandaşların, medyanın, kanaat önderlerinin ve politikacıların dikkatini çekerek bu malzemenin faydaları ve sağlayabileceği çözümler konusunda farkındalık yaratmaktır. Bu benzeri görülmemiş kampanya,% 100 plastikten oluşan bir alan olan Plastik Müzesi’nin inşasına dayanıyor. Müze, plastiklerdeki çeşitli kreasyonlara saygı gösteriyor ve bilinmeyen kullanımlarını ve beklenmedik faydalarını vurguluyor.
PACCOR Iberia S.A. Genel Müdürü Koke Pursals, “Genellikle algılamadığımız veya değer vermediğimiz plastiğin lehine olan tüm kanıtlar gösterilecek, böylece şu anda kullanımıyla ilgili olumsuzluklarla çelişecek yeni fikirler üretilecek” diyor Pacco Iberia S.A.
Bu müzenin özelliği, kapanış tarihini 17 Mayıs 2021 Dünya Geri Dönüşüm Günü olacak açılış gününde duyurmasıdır. Plastik Müze, diğer amaçlar için kullanılmak üzere tamamen geri dönüştürülerek çok yönlülüğünü göstermektedir. malzeme.
PACCOR’da VP Group Sürdürülebilirlik Başkan Yardımcısı Caterina Camerani, “EsPlásticos, başka bir plastik vizyonunun mümkün olduğunu kamuoyuna göstermeyi hedefliyor ve geri dönüşümü tüm medyadaki konuşmanın odağı haline getiriyor”. “Plastik malzemeler etrafında tartışmalar yaratmamız ve bunların sorunun sadece bir parçası değil, çözümün bir parçası olarak görülmesi gerekiyor.”
- DİĞER10 yıl önce
Paraşüt yolculuğuna başladı!
- KİMYASAL VE HAMMADDELER10 yıl önce
Gümrük vergisiz ithalat kapısından 8 plastik hammaddesi daha geçti
- DİĞER7 yıl önce
ELK Motor, yeni yıla büyük hedeflerle giriyor
- KİMYASAL VE HAMMADDELER4 yıl önce
Termoplastik elastomer (TPE) nedir?
- Etkinlikler7 yıl önce
Plast Eurasia İstanbul 2017’ye dünya büyük ilgi gösterdi
- Etkinlikler7 yıl önce
Plast Eurasia İstanbul 2017 tüm hızıyla sürüyor
- KİMYASAL VE HAMMADDELER7 yıl önce
Büyüyen Plastik Sektöründe Endüstriyel Yağların Önemi
- Genel10 yıl önce
“Türkiye polipropilen yatırımı için cazip bir pazar sunuyor”